SİLİYORUM İNSANLARI TEKER TEKER!


SİLİYORUM İNSANLARI TEKER TEKER!

       ''Oooo sert!'' Tam bir atarlı ergen cümlesi. Ama şaka değil, siliyorum. Siliyorum dediysem Facebook.com üzerindeki arkadaş listemden siliyorum.
       Son 1-2 aydır edindiğim bir alışkanlıktan söz edicem sizlere. Aslında neler neler yaşıyorum son günlerde anlatıcak. Ama bazen bazı şeyleri kendi içinde yaşamak istersin ya, tam da öyle işte...


       Neyse gelelim asıl meseleye... Bir baktım 1500den fazla arkadaşım var facebook üzerinde. Buna bir dur demek için yöntemler aramaya başladım. Önce bir eklenti vsr. aradım. (Bulamadım ama yazmak isteyen varsa fikir geliyor buyrun.)

-En uzun zamandır sohbet etmediklerim.
-İnaktifler listesi.
-Doğum gününde mesaj atmadıklarım. (beni kapsamıyor ama özelliktir işte.)
-Aktivitede olmadıklarım. (postunu görmediğim veya like vsr yapmadığım şeklinde olabilir)

Bu vbz. listelemeler yaparak arkadaş listemizi hafiftecek bir uygulama aradım.

Bulamayınca da şöyle bir sistem geliştirdim. (Girip bütün listeyi teker teker okumaya üşendiğimden.)
Her gün doğum günü olanların listesini açıp tanımadığım vbz. nedenlerden listemde olmayanları siliyorum ve hafifliyorum.

Sevgiler.
Sağlıklı kalın.

Unknown Web Developer

Morbi aliquam fringilla nisl. Pellentesque eleifend condimentum tellus, vel vulputate tortor malesuada sit amet. Aliquam vel vestibulum metus. Aenean ut mi aucto.

Yazıcam bak yoksa ?




    Yazıcam bak yoksa ?

       Seninle ilgili becerebildiğim nadir şeylerden biri, yazmak. Yazıcam diye de tehdit edilmez ki be kardeşim. Sevdiğim ben, kardeşim dedim kendi kendime. Yazık. Düşün taşın neresinden bakarsan bak çok büyük kazık şu aşk. Ve eğer öğrenilen bir şey ise bu gidişat çok çalışmışım ben ilk defa. Ne büyük, ne yüce bir olay var aslında burda! Anlatamıyor muyum acaba ? Anlatamıyorsan susacaksın demiş birileri. Yani birileri mutlaka demiştir. Susuyorum. Büyük büyük sustum.

Unknown Web Developer

Morbi aliquam fringilla nisl. Pellentesque eleifend condimentum tellus, vel vulputate tortor malesuada sit amet. Aliquam vel vestibulum metus. Aenean ut mi aucto.

O Rüya Görülecek!


(Birisi var sonra başka Birisi. Çok başka birileri de var tabi ama henüz burada yoklar, burada olanlar; Birisi ve başka Birisi, karışmasın da sonra, bir yığın laf... Ah unutmadan bir de O var. O'nu da anlatırım belki.)



O Rüya Görülecek, O Uzaya Gidilecek!


       Kolay kolay uyanmam henüz saat 08:00 iken sabahları. Tabiri caiz değilse, ki tabir değil gerçek biliyorsun, gözlerim kapanmış, şimdi bir yığın mesele, bir yığın uğraş. Nerden baksan bir saat yattım öyle, üşendim, çünkü açsam görmez seni gözlerim. Hala sen vardın kapalıyken gözlerim, bir de vermeyi unuttuğum sözlerim. Rüyama tecavüzden tutuklasalar seni, yine helal olsun son param, hazır her daim kefaletin. Uzun uzadiye anlatamıcam ama girişi ve gelişmesi olmayan bir hikayenin şahikasını gördüm. Başrollerde yine sen varsın benim dışımda. O da ne? Mutlu son ile uyandım. Ondandır içimdeki tatlı heyecan ve ondan açmadım gözlerimi, rüya olmasın istedim.
   
      Çok sürmedi uyandım, uyandırdılar. Tahminim doğru, bir yığın uğraş, neyse gözüm de açıldı. Yine bir yerlerde senden bir şeyler, ama en çok da karnım acıktı. Bir konserini açtım Gaye*'nin, sonra da bu sayfa açıldı. Saat oldu 15:01 ve anca buraya kadar yazıldı. Çok özlemişim birilerini bu gün onun için harcandı.
     
      Başka birisi dedim, canımı sıktı ya ondan kendi kendimi yedim. Şimdi pek yazasım kalmadı onun için ama yine kendi içimde sindirdim. Bir, iki, üç... Ve her seferinde... Güldürmek için mi başka birilerini? Yalnız kalsak güldürdüğün kişiyi beğeniyor musun? Egolarını pompalarken kendi adına, odana geçtiğinde, uyuyamıyorsun! Yalnızsın! Evet bunu okursan anlarsın. Kusuyorum belki ama ihtiyacım var buna, hoş bunu da en iyi sen anlarsın. Sinirleniyorum, kaçıyorum, susuyorum. Ben mi hata yapıyorum, alttan alıyorum diye çekiyorum. Ama son bir şansı var, sonrasında yavaştan kaçıyorum.

      O'nu da anlatmadan olmaz tabi. Ne yaptıysam olmadı, olmuyor!  Hatalarım var, ama kırıklarım da var. Kaynıyor. Ama çalışsam da olmuyor. Bir gün olucak ama olana kadar da senin hataların artıyor! Ne şimdi bu? Beni sırtımdan bıçaklayan adamın yüzüne gülmek sana yakışıyor mu ?!



     Biraz fazla boşluk verdim, anlatayım. Düzeldim. Bayadır çirkin (kime ve neye göre?) bir adamım. Moralimi düzeltmek için kendimle savaşıyorum parantez içlerinde. Bu çirkinlikten bir dal kopartmak ve sağlığıma da karınca kararınca bir katkıda bulunmak amaçlı göz altımda oluşan şalazyonu aldırdım. Burdan da sevgili operatör doktoruma ve ekibine selamlarımı iletiyorum, zira zor bir hastayım. Aslında zaten hastayım.

     Geleneklerimiz, göreneklerimiz. Ferah bir bayram havası var. Özlemişim! Bugün erken gidip çalışmam gerek o yüzden ben ufaktan kaçayım. Giderken de sizi Gaye Su Akyol'un Tophane Rıhtım konseri ile baş başa bırakayım.

    Bu arada dip not ; Gece gelip de rüyamı anlatırsam şaşırmayın.



*Gaye : Gaye Su Akyol
  Video Link : https://www.youtube.com/watch?v=glGukaea33U



Unknown Web Developer

Morbi aliquam fringilla nisl. Pellentesque eleifend condimentum tellus, vel vulputate tortor malesuada sit amet. Aliquam vel vestibulum metus. Aenean ut mi aucto.